Jerash
Jerash
Ürdün’deki favori destinasyonlar listesinde Petra’ya yakın bir ikinci sırada yer alan Jerash antik kenti, 6.500 yıldan daha eskiye dayanan kesintisiz bir insan işgali zincirine sahiptir ve Amman’ın sadece 45 km kuzeyindedir ve suyu nedeniyle bölgeye en azından Neolitik çağlardan beri yerleşilmiştir. Kentin altın çağı Roma egemenliği altında yaşanmıştır ve günümüzde buranın dünyanın en iyi korunmuş Roma taşra kentlerinden biri ve bir zamanlar Gerasa olarak adlandırılan Decapolis kentlerinden biri olduğu kabul edilmektedir. Son 70 yıl içinde kazılıp restore edilmeden önce yüzyıllarca kumun içinde saklı kalan Ceraş, taş döşeli ve sütunlu caddeler, tepede yükselen tapınaklar, büyük tiyatrolar, geniş halk meydanları ve plazalar, hamamlar, çeşmeler ve kuleler ve kapılarla delinmiş şehir surlarından oluşan Orta Doğu’nun her yerinde bulunan büyük, resmi taşra Roma şehirciliğinin güzel bir örneğini ortaya koymaktadır. Jerash, dıştaki Greko-Romen kaplamasının altında doğu ve batının ince bir karışımını da korumaktadır. Mimarisi, dini ve dilleri iki güçlü kültürün iç içe geçtiği ve bir arada yaşadığı bir süreci yansıtmaktadır: Akdeniz havzasının Greko-Romen dünyası ve Arap Doğu’sunun kadim gelenekleri.
Jerash'ta yapılacak şeyler
Jerash Ziyaretçi Merkezi yetmişli yılların başında 1000 metrekarelik bir alanda kurulmuştur. USAID ile işbirliği içinde 2015 yılında rehabilite edilen merkez, Ceraş’ın tarihi yerleri hakkında bilgi ve rehberlik sağlamaktadır.
Ürdün’deki favori yerler listesinde Petra’ya yakın bir ikinci sırada, 6.500 yıldan daha eskiye dayanan kesintisiz bir insan işgali zincirine sahip olan Jerash antik kenti yer almaktadır.
İmparator Domitian döneminde, MS 90-92 yılları arasında inşa edilen Güney Tiyatrosu 3.000’den fazla seyirci kapasitelidir. Orijinalinde iki katlı bir yapı olan süslü sahnenin 1. katı yeniden inşa edilmiş olup günümüzde halen kullanılmaktadır. Tiyatronun olağanüstü akustiği, orkestra katının ortasındaki bir konuşmacının sesini yükseltmeden tüm oditoryum boyunca duyulmasını sağlar. İki tonozlu geçit orkestraya açılır ve tiyatronun arkasındaki dört geçit üst koltuk sıralarına erişim sağlar. Bazı koltuklar rezerve edilmiş olabilir ve bunları belirleyen Yunan harfleri hala görülebilir
Bu süs çeşmesi MS 191 yılında inşa edilmiş ve Nimflere adanmıştır. Bu tür çeşmeler Roma şehirlerinde yaygındı ve şehir için ferahlatıcı bir odak noktası sağlıyordu.
Bu iyi korunmuş örnek orijinalinde alt katta mermer kaplamalar ve üst katta boyalı sıva ile süslenmiş ve yarım kubbeli bir çatı ile örtülmüştür. Su, oyulmuş yedi aslan kafasından kaldırımdaki küçük havuzlara akıyor ve oradan da kanalizasyona ve yeraltı kanalizasyon sistemine taşıyordu.
